İzmir'de
hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün
bize şu olayı anlatmıştı:
- "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı
vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım.
Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
- Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
- Evet, dedi. Ben yine sordum:
- Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
- Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra
bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
- Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
- Hayır.
- O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
- Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi.
Biz de öldürecektik
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak
kendisine uzattım:
- Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.
Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi
oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak
hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Yahya Galip KARGI
hazırlanan o alçakça suikastın sonuçsuz kalmasından sonra bir gün
bize şu olayı anlatmıştı:
- "Ziya Hurşit'in beni öldürmeye memur ettiği iki zavallı
vardı. Sorguları yapıldıktan sonra bunların birisini yanıma çağırdım.
Odada kimse yoktu. Kendisine sordum:
- Sen Mustafa Kemal'i öldürecekmişsin, öyle mi?
- Evet, dedi. Ben yine sordum:
- Mustafa Kemal ne yapmıştı ki onu öldürecektin?
- Fena bir adammış o. Memlekete çok fenalık yapmış. Sonra
bize onu öldürmek için para da vereceklerdi.
- Sen Mustafa Kemal'i tanıyor musun?
- Hayır.
- O halde tanımadığın bir adamı nasıl öldürecektin?
- Geçerken işaret edecekler, Mustafa Kemal işte budur, diyeceklerdi.
Biz de öldürecektik
O zaman cebimdeki tabancayı çıkararak
kendisine uzattım:
- Mustafa Kemal benim, haydi al eline tabancayı, öldür, dedim.
Herif benden bu karşılığı alınca yıldırımla vurulmuş gibi
oldu. Bir süre şaşkın şaşkın yüzüme baktıktan sonra diz üstü kapanarak
hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Yahya Galip KARGI